İklim değişikliği ve bozulan ekolojik dengenin etkisiyle çevrenin korunması ve bilincinin oluşmasına yönelik faaliyetlerin her geçen gün daha çok gündeme geldiğini görmekteyiz. Geçtiğimiz yüzyıllarda sadece ekonomik menfaatler ön plandayken günümüz Dünya’sında çevre bilinci, ulusal ve uluslararası çevreci örgütlerin de etkisiyle hızlı bir şekilde önemini arttırmaktadır. Aslında buna mecburuz biraz daha geç kalırsak elimizde yaşanmaz bir Dünya kalacaktır.
Ülkeler, ulusal çevre politikaları oluşturmakta, uluslararası çevreci platformlar düzenlenmektedir. Dünya genelinde bölgelerin ekonomik kalkınmasında önemli merkezler olan limanlar, bağlı bulundukları yerlerde denizcilik ve limancılık faaliyetleri dolayısıyla doğal yaşam üzerinde bazı olumsuz etkilere neden olmaktadır. Bu nedenle, liman çevre yönetiminde sorumlulukları olanların çevreyle ilgili tehlikeli olabilecek sorunların farkında olması önemlidir. Yeşil liman uygulamaları, çevresel duyarlılığını arttırmasına yönelik bir örgüt kültürü teşviki ile limanın gelişimi ve operasyonlarında sürdürülebilir uygulamaların bütünleşmesini sağlar.
Yeşil liman politikası 6 temel program bileşeni içerir ve her birinin genel amacı; Atık Yönetimi; geri dönüşüm, malzemelerin tekrar kullanımı ve gübre olarak kullanarak atık azaltımı, Hava; Liman aktivitelerinin neden olduğu zararlı emisyonları (zararlı gaz salınımları) azaltmak, Su; Liman ve kıyı suların temizliğini sağlamak, deniz suyu kalitesini arttırmak, Sürdürebilirlik; Liman içi yapı tasarım, operasyon ve yönetim uygulamalarını gerçekleştirmektir. Enerji; liman operasyonlarında enerji tasarrufu sağlamak ve enerji verimliliğini en üst düzeye çıkarmak. Sürdürülebilir iş uygulamaları; çevresel, ekonomik ve sosyal kaygılara eşit ağırlık vermek (Satır, Sağlamtimur, 2018). Deniz çevresinin korunması sorumluluğu, sadece gemilerin değil deniz ticaretinin bütün bileşenlerin sorumluluğundadır. Deniz ticaretinin en önemli unsurlarından biri olan limanlar, yeşil liman uygulaması ile deniz çevresinin korunmasına önemli bir katkı sağlayacaklardır. Yeşil liman uygulamasının daha çok yaygınlaşması aynı zamanda Birleşmiş Milletlerin, Sürdürülebilir Gelişme Hedeflerinden 14. Hedef olan Deniz Yaşamının Korumasına önemli katkı sağlayacaktır.
Hem Dünya’da hem de ülkemizde limanların sayısı ve liman trafiği gün geçtikçe artmaktadır. Gönüllü bir yaklaşım olan yeşil liman uygulamasının diğer limanlarımız içinde teşvik edilmesi ve yaygınlaştırılması sayesinde denizlerimizin korunmasında önemli ilerlemeler sağlanacaktır